Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçtiğimiz günlerde, halkın gönlünde önemli bir yer edinmiş olan milletvekillerinden Sırrı Süreyya Önder’i anarak, onun demokrasi mücadelesini ve topluma olan katkılarını yeniden hatırladı. Türkiye’nin sosyal ve siyasal tarihinde iz bırakan isimlerden biri olan Önder’in anma etkinliği, birçok milletvekili ve siyasetçinin katılımıyla gerçekleşti. Bu özel etkinlik, sadece Önder’in yaşamını değil, aynı zamanda onun politik duruşunu ve aktivizm anlayışını da vurguladı. Bu yazımızda, Meclis’teki anma töreninin detaylarına ve Önder’in bıraktığı mirasa odaklanacağız.
Sırrı Süreyya Önder, 1964 yılında Tunceli’de dünyaya geldi. Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tamamlayan Önder, sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda bir sanatçı kimliği ile de tanınmaktadır. Hem siyasi hem de sanatsal alanda yürüttüğü faaliyetlerle dikkat çeken Önder, 2007 yılında Halkların Demokratik Partisi (HDP) listesiyle TBMM'ye milletvekili olarak girdi. Sırrı Süreyya Önder, meclisteki performansıyla ve aktivizmiyle halkın kalbinde özel bir yere sahip oldu. Cinsiyet eşitliği, insan hakları, özgürlük ve adalet gibi konularda yaptığı mücadeleler hala hatırlanıyor.
Meclis’te düzenlenen anma töreninde konuşmalar yapan milletvekilleri, Sırrı Süreyya Önder’in yaşamına ve değerlerine dair anılarını paylaştı. Etkinliğin başlangıcında, Önder’in hayatından kesitler sunan bir kısa film gösterildi. Bu film, katılımcılara, onun ne denli güçlü bir duruş sergilediğini hatırlattı. Anma törenine katılan bazı milletvekilleri, Önder ile birlikte geçirdikleri zamanı ve onun siyasi hayata dair bakış açısını anlattılar. Önder’in hoşgörülü yaklaşımı ve farklı görüşlere olan saygısı, birçok vekil tarafından övüldü. “Sırrı, her zaman diyalogdan yana oldu. O, farklılıkları bir zenginlik olarak görüyordu,” diyen bir vekil, bu sözleriyle Önder’in özel bir liderlik tarzına sahip olduğunu vurguladı. Anma etkinliği, sadece duygusal anıları tazelemekle kalmadı; aynı zamanda, Önder’in ideallerinin ne denli önemli olduğuna dair bir hatırlatma işlevi de gördü.
Meclis Başkanı, Sırrı Süreyya Önder’in toplumsal barışa olan katkılarını ve parlamentoda sergilediği insani değerleri unutmadıklarını belirterek, onun adının her zaman dile getirileceğine söz verdi. Katılımcılardan bazıları, Önder’in hayatının sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde demokrasi mücadelesine örnek teşkil ettiğini ifade etti. Anma etkinliği, birçok katılımcı için duygusal anlarla doluydu; gözyaşları, gülümsemeler ve birlikte haykırılan sloganlar, Önder’in hatırasını yaşatmanın bir göstergesi oldu.
Sırrı Süreyya Önder’in anılması, sadece bir kişinin hayatına odaklanmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’deki toplumsal meselelerin daha iyi anlaşılması ve tartışılması için bir zemin oluşturdu. Anma sırasında, toplumda değişime ihtiyaç duyulan alanlarla ilgili tartışmalar yapıldı. “Önder gibi cesur bireylere, bu topraklarda çok ihtiyaç var,” diyen bir başka milletvekili, önümüzdeki süreçte daha fazla ses çıkarmak gerektiğinin altını çizdi. Anma etkinliğinin ardından düzenlenen kahvaltıda ise katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in hayata geçirdiği projeleri, şarkıları ve tiyatro gösterilerini gündeme taşıdılar.
Özetle, TBMM’de düzenlenen Sırrı Süreyya Önder anması, siyasi bir figürün anısının ötesine geçerek, toplumsal bir tartışma ve birlik bilinci oluşturdu. Anma, katılımcılara, yalnızca anılarını hatırlatmakla kalmayıp, aynı zamanda adalet ve barış için mücadele etmenin önemini de yeniden vurgulamış oldu. Sırrı Süreyya Önder gibi şahsiyetlerin hayatta kalma mücadelesi, gelecekteki nesillere de iyi bir örnek olarak aktarılacak gibi görünüyor. Meclis’teki bu anlamlı buluşma, yalnızca bir anma etkinliği değil, aynı zamanda toplumsal bir çağrının da başlangıcıydı. Sırrı Süreyya Önder’in isim ve anısı, Türkiye’nin demokrasi tarihi içerisinde her zaman anılacaktır.