İskenderun, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir şehir olmasının yanı sıra, ilginç insan hikayelerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu hikayelerin en dikkat çekici olanlarından biri, “Çakmak doktoru” olarak anılan Hasan Usta'nın hayatıdır. 40 yıldır 2 metrekarelik küçük bir dükkanda çakmak tamiri yapan Hasan Usta, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda tutku, azim ve sadakat sembolü olarak öne çıkıyor. Bu yazımızda, Hasan Usta'nın hikayesini, mesleğini nasıl icra ettiğini ve topluma olan katkılarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
Hasan Usta, 1983 yılında İskenderun’da açtığı küçük dükkandaki faaliyetlerine, o dönemde pek bilinmeyen çakmak tamiri ile başladı. Yıllar geçtikçe bir tutku haline gelen bu iş, sadece maddi kazanç sağlamaktan öte, topluma hizmet etme arzusuyla birleşti. Küçük dükkanında her gün onlarca müşteriyi ağırlayan Hasan Usta, her çakmağı ayrı bir özenle onarıyor. Kullanılmış ve bozulan çakmakların, ona gelen insanlara verdiği mutluluğu görmek, onun için en büyük ödül. “Bir çakmak, çoğu insan için basit bir eşya olabilir. Ama benim için her biri bir hayat hikayesini barındırıyor” diyor.
Hasan Usta, çakmak tamirinden elde ettiği geliri sadece kendi yaşam sürdürebilmek için kullanmıyor; aynı zamanda genç nesillere bu eski mesleği öğretme gayreti içerisinde. Dükkanında, zaman zaman stajyerler ve yardımcılar alarak onlara hem mesleği öğretiyor hem de iş ahlakını aşılıyor. “Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi her zaman desteklemeliyiz. Onlara bu değerli zanaatı öğretmek, benim için büyük bir mutluluk” diyor. Bu amaçla gönüllü olarak çeşitli atölyeler ve seminerler düzenliyor.
Hasan Usta'nın çabaları, sadece çakmak tamiri ile sınırlı kalmayarak, toplumsal yaşamda geleneklerin yaşatılması adına bir örnek teşkil ediyor. Çakmak tamiri, modern teknoloji karşısında kaybolmaya yüz tutan bir meslek; ancak Hasan Usta, bu mesleği yaşatmaya kararlı. İnsana değer verme, geçmişle bağ kurma ve kültürel mirası yaşatma konusunda bir misyon üstlendiği açıkça görülüyor.
İskenderun’un gençleri, Hasan Usta'nın dükkânına geldiklerinde sadece çakmak tamiri yaptırmakla kalmıyor; aynı zamanda ona danışarak, hayat tecrübelerini dinliyor. “Herkes bir şeyler öğrenebilir. Hayatta önemli olan, birine her zaman yardım edebilmek” diyen Hasan Usta, sadece bir zanaatkar değil, aynı zamanda bir mentördür. Onun bu özverisi, çevresinde örnek alınan bir figür olmasının temel sebebidir.
Hasan Usta’nın dükkanı, sadece bir çakmak tamircisi olarak değil, aynı zamanda sosyal bir buluşma noktası haline de gelmiştir. Burada oturan insanlar, hem çakmaklarını onardırtıyor hem de hayattan kesitlerle dolu buluşmalar gerçekleştiriyorlar. Hasan Usta'nın sıcak, samimi tavrı, onu tanıyan herkesin gönlünde yer edinmesini sağlıyor. Her iş gününde yüzlerce insanla bir araya gelerek, onların problemlerine çözümler üretmesi, onun toplumsal bir figür olarak değerlendirilmesine olanak sağlıyor.
Yıllardır süregelen bu eşsiz hikaye, İskenderun halkının gözünde “Çakmak doktoru” unvanını kazanmış olan Hasan Usta’nın, yaşamına kattığı anlamı ve başkalarına dokunma çabasını gözler önüne seriyor. Yaşamı boyunca dört duvar arasında sadece çakmak tamir etmekle kalmayıp, insanların hayatına dokunmayı başaran bu efsane, başkalarına ilham vermekten daha değerli bir şey olmadığını gösteriyor. Her ne kadar teknoloji hızla gelişiyor olsa da, Hasan Usta gibi eski nesil zanaatkarların varlığı, geleneklerin ve kültürel değerlerin unutulmaması adına önem taşıyor.
Sonuç olarak, İskenderun’daki bu küçük dükkan, sadece çakmak tamiri yapılan bir yer değil, aynı zamanda samimiyetin ve gönülden hizmet etmenin sembolü haline gelmiş durumda. Hasan Usta’nın çakmakları tamir etme sanatı, hem geçmişi yaşatıyor hem de geleceğimizi şekillendiriyor. Herkes için örnek oluşturabilecek bir hikaye olan Hasan Usta’nın öyküsü, mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir değer sunuyor.