Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'a yönelik yaptığı son açıklamada, ülkenin içindeki siyasi ve hukuki süreçlere hız kazandırma çağrısında bulundu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen basın toplantısında, Aliyev, Ermenistan'ın ulusal bütçesi ve siyasi istikrarı üzerinde önemli etkilere sahip olan anayasa değişikliklerinin bir an önce yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bu durum, bölgedeki barış sürecinin ilerlemesi açısından kritik öneme sahip.
Aliyev, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ermenistan, demokratik bir yapıya kavuşturmak ve uluslararası arenada daha güçlü bir konum elde etmek için Anayasa'sında gerekli değişiklikleri bir an önce gerçekleştirmelidir. Zaman kaybetmeye gerek yok." Bu sözler, özellikle Karabağ bölgesinde yaşanan gerilimlerin ardından önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Geçmişte yaşanan çatışmalar, iki ülkede de yaraların açık kalmasına sebep olmuş ve bu durum uluslararası boyutta da kaygı yaratmıştı. Şimdi, Aliyev'in verdiği bu mesajla birlikte Ermenistan'ın daha hızlı adımlar atması bekleniyor.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Aliyev’in açıklamaları, bölgedeki barış görüşmelerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Aliyev, geçmişte de birçok kez barış çağrıları yapmış, ancak Ermenistan tarafında somut adımlar atılmamıştı. Bu durumun değişmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmesine yardımcı olabilir. Ermenistan'ın iç siyasetteki belirsizliklerinin sona ermesi ve anayasal reformların hız kazanması, hem ülkenin iç demokrasisini güçlendirecek hem de Azerbaycan ile olan ilişkileri düzeltecek bir zemin hazırlayabilir.
Ermenistan tarafından Aliyev’in çağrısına henüz resmi bir yanıt verilmedi. Ancak, siyasi analistler ve dış politika uzmanları, Ermenistan'ın bu çağrıyı dikkate alabileceğini ve mümkün olan en kısa sürede harekete geçeceğini öngörüyor. Özellikle, iç politikada yaşanan çatlaklar ve toplumdaki baskılar göz önüne alındığında, Ermenistan Hükümeti'nin, hem ekonomik hem de siyasi istikrarını korumak adına adımlar atması zorunlu hale gelebilir.
Uzmanlar, Aliyev'in çağrısının Türkiye, Rusya ve ABD gibi global güçler tarafından nasıl karşılanacağına bağlı olarak bölgedeki dengelerin değişebileceği konusunda uyarıyor. Karşılıklı müzakerelerin yeniden başlaması, göç dalgasının da önüne geçebilir ve iki ülke arasındaki geçmişten gelen düşmanlıkların azalmasına katkıda bulunabilir. Bu noktada, uluslararası toplumun da sürece dahil olması, daha sağlıklı bir zemin oluşturacaktır.
Özetle, Aliyev'in Ermenistan'a “anayasa” çağrısı, hem bölgesel barış hem de iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi açısından büyük bir fırsat olarak görülüyor. Anayasa reformlarını hızlandırmak, Ermenistan için stratejik bir adım olup, bu sayede uluslararası alanda daha güvenilir bir ülke imajı oluşturma şansını yakalayabilir. Zaman, iki ülke için de kritik; bu fırsatın değerlendirilmesiyle, bölgede uzun süredir beklenen barış ortamı belki de nihayet sağlanabilir.