5 yaşındaki Melike’nin hayatını kaybetmesi, Türkiye’de büyük bir infiale yol açtı. Küçük kızın trajik ölümü, ailenin dinamiklerinin ve yerel hukukun işleyişinin sorgulanmasına neden oldu. Melike’nin babası ve üvey annesi, işkenceyle öldürdükleri iddialarıyla yargılanmak üzere ilk kez mahkeme huzuruna çıktı. Bu dava, sadece Melike’nin hikayesinin değil, aynı zamanda aile içindeki şiddetin ve çocuklara yönelik istismarın önlenmesi için mücadele eden tüm kesimlerin de sesini yükselteceği bir tablo oluşturdu.
Melike, 2018 yılında İstanbul’da yaşamakta olan bir çocuktu. Güzel hayalleri, oyun oynamayı seven, hayata meraklı bir kız çocuğuydu. Ancak onun hayatı, ailesinde yaşanan sorunlar nedeniyle bir kabusa dönüştü. Melike’nin babası ve üvey annesi, küçük kızı sürekli olarak baskı altında tutmakta ve ona şiddet uygulamakta iddiaları ile suçlanıyor. Dava incelemeleri, Melike’nin yaşadığı travmalar ve fiziksel istismarların büyüklüğünü gözler önüne serdi. Olayın detayları, toplumda büyük bir kaygı ve öfke yarattı. Mahkeme sürecinde sanıkların yüzleşeceği deliller, Melike’nin yaşadığı dehşeti bir kez daha hatırlatırken, çocukların korunması için acil önlemler alınması gerektiğine dair çağrıları güçlendirdi.
Melike’nin ölümü sonrası toplum, adaletin sağlanması için birleşti. Sosyal medya kullanıcıları, #AdaletİçinMelike etiketiyle kampanya başlatarak bu trajik olayı gündemde tutmaya çalıştılar. Çocuk istismarının önlenmesi ve aile içi şiddetin sona erdirilmesi adına çağrılar yapıldı. Davanın ilk duruşmasında, sanıkların yüzleşecekleri ilk kez hakimin karşısına çıkmaları, avukatlar ve aktivistler tarafından büyük bir dikkatle takip edildi.
Melike’nin babası ve üvey annesi, duruşma sırasında ciddi suçlamalarla karşı karşıya kaldılar. Yetkililer, Melike’nin hayatının sona ermesine dair delillerin toplandığını ve suçlanan çiftin geçmişte de çocuk koruma kurumlarıyla temaslarının bulunduğunu ifade ettiler. Bu süreç, sadece Melike’nin değil, benzer durumda bulunan diğer çocukların da korunması adına bir dönüm noktası olabilir. Çocukların güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamak ve istismara uğramalarını engellemek için daha fazla eyleme geçilmesi gerektiği yönünde toplumdaki tüm bireylerin ortak bir fikri oluşmaya başladı.
Adaletin yerini bulması, sadece Melike için değil, Türkiye’deki çocukların geleceği için de büyük önem taşıyor. Her çocuğun sevgi dolu ve güvenli bir aile ortamında yetişme hakkı vardır. Bu dava, yalnızca bir aile dramı değil, aynı zamanda bir toplumun vicdanını sorgulamasına neden olacak bir olay olarak hafızalara kazındı. Melike’nin hayatını kaybetmesi, aslında birçok çocuğun günlük hayatta karşılaştığı zorlukların ve tehlikelerin de bir yansıması. Ülkemizde çocuk istismarını önlemek ve aile içinde şiddeti azaltmak için daha etkin yasaların ve uygulamaların geliştirilmesi elzem hale geldi.
Bu dava sürecinde, hem hukuk sisteminin hem de toplumun çocuklara karşı daha duyarlı ve proaktif olması gerektiği bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Hukuki süreç ilerledikçe, Melike’nin yaşadığı acıların unutulmadığını göstermek, melankolik bir talepten ibaret değil; bu, adaletin sağlanması ve bir daha asla böyle bir olayın yaşanmaması adına bir zorlama. Mahkeme süreci boyunca Melike’nin diğer çocuklar için bir simge haline geleceğinin ve buna bağlı olarak toplumsal bilinçlenmenin artacağının altını çizmek önemli. Bu trajik olayın ardından Melike gibi çocukların daha güvende olacağı bir gelecek umuduyla, yapılan eylemler ve sosyal hareketlerin daha güçlü bir şekilde devam etmesi bekleniyor.
Melike’nin ölümünün ardından yaşanan toplumsal tepkiler, sadece onun hatırasını yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda gelecekte benzer olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılması konusunda da önemli bir zemin oluşturuyor. Çocukların güvenliği, sadece hukuk sisteminin değil, aynı zamanda tüm toplumun ortak sorumluluğu olmalıdır. Bu bağlamda, Melike’nin hatırası hepimizi daha dikkatli, daha sevgi dolu ve daha koruyucu birer birey olmaya teşvik ediyor. Onun yaşadığı acı, umarız ki bir daha yaşanmaz ve her çocuk, güvenli bir aile ortamında büyüyebilme hakkına sahip olur.