Dünyanın en yaşlı insanı unvanını elinde bulunduran Maria Branyas Morera, 117 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yaşamı boyunca farklı çağlara tanıklık eden Morera'nın hayatı, sağlıklı yaşam ve yaşlanma üzerine merak uyandıran birçok soruyu da gündeme getiriyor. Onun hayatta kalma hikayesi, sadece bir rakam değil, aynı zamanda birçok insan için ilham kaynağı oldu. Peki, Morera’nın uzun ömrünün arkasında yatan sır neydi? Bu yazıda, ona dair bilgilere ve sağlıklı yaşamın ipuçlarına yakından bakacağız.
Maria Branyas Morera, 4 Mart 1907 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletinde doğdu. Ailesi, İspanyol kökenliydi ve Morera, ailecek İspanya’ya taşındıktan sonra hayatına burada devam etti. Yüzyılı aşkın bir süre zarfında Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, birçok ekonomik kriz ve gelişme yaşamış olan Morera, bu olayların hepsinin yanı sıra, hızlı teknolojik değişikliklere de tanıklık etti. 2021 yılında yapılan bir röportajda, uzun yaşamı için ‘mutluluğu ve olumlu düşünceyi’ temel aldığını ifade etti.
Maria Branyas Morera, sağlıklı yaşam tarzının ve zihinsel sağlığın uzun ömür üzerindeki etkilerini çok iyi biliyordu. İnsanlar sıklıkla uzun yaşamla ilgili çeşitli diyet ve egzersizler ararken, Morera'nın basit ama etkili alışkanlıkları dikkat çekiyordu. Günlük hayatında sebze ve meyve tüketiminin yanı sıra, yeterli su içmenin de önemine vurgu yapıyordu. Bunun yanı sıra, Morera sosyal bağlantılarının, insanlarla olan etkileşimin ve aile bağlarının güçlülüğünün önemini sık sık dile getirdi. Ailesi ile güçlü bir bağ kuran Morera, sosyal hayatını aktif bir şekilde sürdürerek ruhsal sağlığını korudu.
Dünyanın en yaşlı insanı olmasının getirdiği şöhretle birlikte, sağlıklı yaşamın sırlarını paylaşması, çok sayıda insanı etkilemişti. Morera, sıkça şunları öneriyordu: 'Öncelikle kendinize zaman ayırmalısınız. Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirin ve günlük hayatta olumlu olun. Stresten uzak durmak ve zihninizi meşgul etmek uzun ömrün bir anahtarıdır.' Her zaman öğrenmeye açık olan Morera, okuma ve bilgi edinme alışkanlıklarını da hiç kaybetmedi.
Vefatından önce Morera, devamlı aktüel gelişmeleri takip eden biriydi. Sosyal medya aracılığıyla, özellikle gençlerle etkileşim kurarak onların yaşamlarına ışık tutmaya çalıştı. Bu yaklaşımı, onu günümüzde modern bir ikon haline getirirken, sağlıklı yaşlanmanın sadece bedensel değil, zihinsel boyutunu da gözler önüne serdi.
Maria Branyas Morera’nın hayatı, sadece yaşla ilgili bir rakam değil; aynı zamanda uzun yaşamın nasıl kaliteli bir biçimde geçirilebileceğinin de bir örneğidir. Kendisi, her insana hayatında olumlu değişiklikler yapabilme potansiyeline sahip olduğunu hatırlatıyor. Bu da demektir ki, yaşam tarzımızda yapacağımız küçük değişiklikler, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemizi sağlayabilir.
Özetle, Maria Branyas Morera’nın izinden gitmek ve onun gibi sağlıklı, mutlu bir yaşam sürdürebilmek için, olumlu ilişkiler, dengeli bir beslenme ve zihinsel sağlığın korunması son derece önemli. Bizi kuşatan hayatın karmaşası içinde bile, sağlıklı yaşamın sırlarını öğrenmek ve uygulamak için hem kendimize hem de sevdiklerimize zaman ayırmalıyız.
117 yaşında yaşamını kaybeden Maria Branyas Morera, ardında sadece uzun bir yaşam hikayesi bırakmakla kalmadı; aynı zamanda yaşamın değerini, kalitesini ve sağlıklı bir yaşlanmanın önemini de bizlere hatırlattı. Onun hikayesi, gelecekteki nesiller için bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.